Türk Eğitim Sen, baştan itibaren sözlü sınava karşı duruşunu ortaya koymuştur. Bu tavrı ile tutarlı olarak ta yönetmeliğin sözlü sınavla ilgili hükümlerine ve diğer bazı hususlara dava açmıştır. Herkes kabul ediyor ki mülakat varsa liyakat yoktur, adalet yoktur.

Türk Eğitim Sen, Eğitim çalışanları adına liyakat ve adaletin katili mülakata karşı çıkarken, dava açarken, Eğitim Bir Sen, Yönetmelikle ilgili değerlendirmelerinde (https://www.ebs.org.tr/manset/5355/egitim-kurumlarina-yonetici-secme-ve-gorevlendirme-yonetmeligi-hakkinda-degerlendirme ) sözlü sınava yani mülakata karşı çıkıp, eleştirirken,iş yönetmeliği yargıya taşımaya gelince tavır değiştirmiş, sitelerindeki dava haberinde ( https://www.ebs.org.tr/manset/5360/egitim-kurumlarina-yonetici-secme-ve-gorevlendirme-yonetmeligini-yargiya-tasidik) mülakat hükümlerine dava açamadıklarını itiraf etmişlerdir.Bu da göstermiştir ki liyakatin katili olan mülakattan beslenenler, timsah gözyaşları dökseler de aslında mülakatı istemekten vazgeçmemişlerdir. Çünkü mülakat ile liyakatli insanları saf dışı bırakmak ve sırf yandaş olduğu için liyakati olmasa da insanlara makam- mevki vermek söz konusu sendika için adeta varlık sebebidir.

Aynı sendikanın buna benzer tavırlarını daha önce sözleşmeli öğretmenlikte de görmüştük. Sözleşmeli öğretmenliğe de karşı çıktıklarını defalarca ifade ettikleri,hatta sözleşmeliler Ulus meydanında eylem yaparken,çalıştay düzenledikleri halde sözleşmeli öğretmenliğin iptali için dava açmamış olmaları da hala hafızalarımızdadır.

Eğitim Bir Sen’in daha önce sözleşmeli öğretmenlik,şimdi de mülakat konusundaki bu riyakar tavrı bize “Karakolda doğru söyler mahkemede şaşar” deyimini hatırlatmaktadır.

Bakan Yusuf Tekin’den 2024 öğretmen atama takvimi ve mülakat açıklaması Bakan Yusuf Tekin’den 2024 öğretmen atama takvimi ve mülakat açıklaması

 

Mehmet Yaşar Şahindoğan 

Türk Eğitim Sen Genel Başkan Yardımcısı