Çiçeklerle, süslü kutlamarla, sanatçılarla desteklenen eğlence programlarıyla bir anda kadınlar; kadın olur, özel olur, kıymetli olur. Hiç olmadığı kadar değeri anlaşılır. Sihirli bir gün bu..Kıymetini bilmek lazım… 365 günde 1 gün ! Çok özel dolu dolu yaşanması gereken harca harca bitmez tam 24 saati vardır kadınların. Çünkü saat gece 12’ yi vurduğunda herşey bitecek ve masal son bulacak, her şey bir bal kabağına dönüşecektir.
Kadın bu mudur ? Kadın yaşamın diğer yarısıdır oysa. Kadını 8 Mart’a sıkıştırmak, çiçeklerle, hediyelerle, eğlence programlarıyla bir resme yerleştirmek, kadının hakkını vermek midir ? Kadını bu resimde bir obje yapmak, yaşamın yarısını yok saymaktır. Kadının topluma kazandıracağı değerlerin önünü kesmektir. Hızla ilerleyen dünya yek vücut koşarken, toplumu tek ayakla bu yarışa sokmaktır.
Ne yazık ki kadın ihmal edilendir. Bilgi ve becerisi gözardı edilendir. Kadın eştir. Kadın annedir. Kadın yoldaştır. Kadın iyi bir aşçıdır, iyi bir terzi, iyi bir bulaşıkçı, iyi bir temizlikçi, iyi bir ütücü. Kadın; öğretmendir, doktordur, avukattır, hemşiredir ve dahası…Kadın üretendir. Fikri olandır. Çözüm getirebilendir. O halde kadın neden yönetim kadrolarında unutulandır ?
Ne yazık ki bazı ülke gerçeklerimiz var. Bugün bir gazetede edindiğim veriler ülke gerçeklerini gözler önüne seriyor. Türkiye'de öğretmenlerin yüzde 67,1'i kadınlardan oluşmasına rağmen eğitimdeki yöneticilerinin yüzde 95'i erkeklerden oluşuyor.
Yine, MEB’in merkez ve taşra teşkilatının üst düzey yönetiminde kadın yönetici sayısı yok denecek kadar az.
81 ilde sadece 3 kadın müdür bulunuyor. Kadın il müdürü, müdür yardımcısı ve şube müdürü oranı yüzde 4,46'. (52 kişi kadın.)
*Erkek il müdürü, şube müdürü, müdür yardımcısı oranı yüzde 95,54 (1115 kişi erkek)
*Bakan dahil Bakan Yardımcıları, Genel Müdürler, Başkanlar, Müşavir, Özel Kalem Müdürü/Yardımcıları ve Daire Başkanlarının %9,20'si (16 kişi) kadın
*Bakanlığı yönetenlerin yüzde 90,80'i (158 kişi) erkeklerden oluşuyor.
Hal böyle olunca erkekler kadınlardan daha mı zeki ? sorusu akla geliyor. Ya da erkekler yönetici olarak mı doğuyor ? Kadınlara yönetim kadrolarında fırsat verilmemesinin bilimsel bir nedeni var da biz mi bilmiyoruz ? Cevap arayan sorular arasında.
Dahası ülke yönetiminde kaç kadın etkin? Kaç milletvekili var? Kaç milletvekili erkek? Kaç milletvekili kadın ? Ülke yönetimlerinde görev üstlenen siyasi partilerin kaçında parti başkanı kadın? Parti yönetimlerinin kaçta kaçı kadınlardan oluşuyor. STK’ ların yönetimlerinde kaç kadın yönetici var? Siyasi partiler de ve STK’ larda Kadın Komisyonları ne anlama geliyor ? Siyasi partilerde ve STK’ larda neden Erkek Komisyonları yok? Bir an evvel Erkek Komisyonları kurmak gerekmez mi? Yönetim kadrolarını cinsiyeti mi var da biz bilmiyoruz ? Ya da yönetici olma şartı erkek olmak da bize mi söylenmedi ? Bu soruların cevabı toplum olarak kadını ne kadar önemsediğimizi ve kadın aklından ve yeteneğinden ne kadar faydalandığımızı da ortaya koyuyor ne yazık ki.
Oysa yarım bir toplum olmamak için yaşamın diğer yarısı olan kadınlara yönetimde fırsat eşitliği verilmelidir. Ayrıca bu demokrasinin gereği olarak sosyal bir hak ve sorumluluktur.
KADRİYE DEMİREL-EĞİTİMCİ
