Yüzbinlerce öğretmenin sabırsızlıkla beklediği düzenleme geliyor Yüzbinlerce öğretmenin sabırsızlıkla beklediği düzenleme geliyor
Milli Eğitim bakanı Ziya Selçuk, yüz yüze eğitimle ilgili açıklamalar yaptı. Bakan Selçuk'un açıklamalarında yüz yüze eğitime geçilecek sınıflar ve ders yapılacak gün sayısı dikkatleri çekti. Sabah yazarı Ceyda Karaaslan konuyu gündeme şu şekilde getirdi:
Sabah Gazetesinden Ceyda Karaaslan'ın haberine göre  Bakan Ziya Selçuk'un yaptığı açıklamalarda yüz yüze eğitime ve hangi sınıfların üzerinde bu konuda özel olarak çalışıldığına dair önemli ayrıntılar yer aldı. 2020-2021 Eğitim-Öğretim Dönemi'nin ilk yarısı sona eriyor. Öğrenciler 22 Ocak Cuma günü dijital ortamda karne heyecanı yaşayacak. 3 hafta yarıyıl tatilinden sonra 15 Şubat'ta ikinci dönem başlayacak. İkinci yarıyılda yüz yüze eğitimin başlayıp başlamayacağı en çok merak edilen konulardan biri. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk bir televizyon programında okulların 15 Şubat'ta açılmasını istediklerini belirtti. Öncelikle ilkokul 1, 2 ve 3'üncü sınıflar ile merkezi sınavlara hazırlanan 8 ve 12'nci sınıflar açılacak. Yüz yüze eğitim haftada 2 ya da 3 gün olacak. İstemeyen veli çocuğunu okula göndermeyecek.
 
SINIFTAKİ SAĞLIK SINIRI BİZİM İÇİN ÇİZGİ
Başından beri tavrının hem kamuoyuna karşı hem kabinedeki tartışmalar çerçevesinde okulların açık tutulması yönünde olduğunu belirten Selçuk, şunları söyledi: "Bizim çizgimiz, acaba öğretmenimizin sağlığı hangi çizgide riske girer orasıdır. Bizim çizgimiz çocuklarımızın günlük izlediğimiz tabloda kırmızılaşan yerler neresidir, yeşil olan yerler neresidir buna bakarak şu sınıfların açık kalmasında hiçbir beis yok, bunları açalım, tablo bunu gösteriyor diye her zaman tartışmada bizim tavrımız bu yönde oldu.

"YAKLAŞIMIMIZ KESİNLİKLE AÇILMASI YÖNÜNDE"
Ben özellikle annelerin çok zorlandığının farkındayım. Bu tarihi bir görev. Ülkeleri için aileleri için çocukları için yaptıkları bu katkı, bu emek o kadar kutsal ki. Artık bu yorgunluğu biraz biz alalım istiyorum. Öğretmenler olarak biz alalım bunu, biz yüklenelim ve okulların açık olması suretiyle anne ve babalar biraz nefes alsınlar.
Okulun bir öğretim yeri olmaktan ziyade bir eğitim yuvası olduğunu anlamış olduk. Öğretmenlerimizin aslında nasıl bir süreci yönettiğini çok daha iyi fark ettik. Bizim kesinlikle yaklaşımımız okulların açılması yönünde."