Milli Eğitim Bakanlığından 81 il için tüm okullar üniversiteler kurumlara tatil kararı Milli Eğitim Bakanlığından 81 il için tüm okullar üniversiteler kurumlara tatil kararı
Öncelikle açıklamamıza; Sayın Bakanımıza duyulan güvenin eksilmediğini Milli Eğitim Bakanlığı gibi büyük ve güçlü bir bakanlığın kaptanı olarak başarılı çalışmalarına devam etmesinin uygun görülmesinden dolayı başarı ve hayır dileklerimizi sunarak başlamak istiyoruz. Evet, bu süreçte çok şey yaşandı, gördük, duyduk… Kimi zaman üzüldük, kimi zaman şaşırdık… 

Günümüzden 2-3 ay önceye gidildiğinde; kamuoyunu yakından takip edenler ve özellikle eğitime gönül verenler maalesef algı operasyonlarıyla Ziya SELÇUK’un yıpratılmaya çalışıldığını gözlemlediler. Önce köy enstitüleri üzerinden sonra istifa etti instagram da takip etmedi, yok takipten çıktı gibi 15-16 yaş gençlerin kullandığı söylemlerle daha sonra ise bakanlıktan gidiyor hatta yerine şu isim geliyor haberlerini kamuoyuna yayarak “Ziya Öğretmeni yıpratarak bakanlık koltuğuna istedikleri birinin oturması için PR çalışmalarında bulundular.

Bu haberler belli maksatlarla kamuoyuna servis edilirken dahi Ziya Öğretmenimizin yanında durmaya devam ederek; “Bu İstifa Oyunundan Artık Vazgeçme Zamanı Gelmedi Mi?(07.03.2021), Ziya Öğretmene Güvenimiz Tamdır(09.02.2021), Bakanımızı Yıpratmaya Çalışanların Karşısında Bakanımız Ziya Hocanın Yanındayız(18.04.2020), Lider Eğitimci Yazarlar Derneği Olarak Bakanımız Ziya SELÇUK'un Yanındayız Demiştik(02.09.2019)” gibi basın açıklamalarında bulunarak Ziya Öğretmen Milli Eğitim Bakanlığı personeli için de ülke için de bir şanstır ve bu şans heba edilmemelidir. dedik. 

Ziya SELÇUK’u Milli Eğitim Bakanlığının kaptan köşküne oturmasından bugüne kadar yakından takip eden bizler, önceyi ve sonrayı objektif bir şekilde kıyasladığımızdan ve eğitimcilerimizden aldığımız dönütler nedeniyle bu açıklamaları yapmıştık. 
Neydi bu dönütler; Ziya SELÇUK, profesör olduğunu öğretmenlerin bile büyük bir çoğunluğunun bilmediği mütevazı kişiliğiyle ön plana çıkmıştı, alçak gönüllüydü, kendisine sadece ve sadece Ziya Öğretmen denilmesini istemişti, öğretmenlerini hor görmemiş aksine onlardan biri olmuştu, öğretmenlerine hakaret etmemiş sürekli sahip çıkmıştı, şiddet gören öğretmeni için açıklama yapıp konuya müdahil olmuştu… bu dönütleri uzatmamız hatta sayfalar dolusu yazmamız mümkün. 

Bu< açıklamamızdan sonra şu hususu dile getirmemizin de artık zamanının geldiğini biliyoruz; Ziya Öğretmenimiz bir gün Sivas’ta diğer gün Samsun’da başka bir gün Kastamonu’da… Çalışıyor, koşturuyor, gönül kazanmak içinden elinden geleni fazlasıyla yapıyor. Fakat Milli Eğitim Bakanlığında bir ekip eksikliği hissediliyor. Ziya Öğretmenimizin kendi ekibini kurmadığı için mükemmeli yakalamakta zorlandığını, bu yüzden de eğitimciler olarak Ziya Öğretmenimizin kendi ekibini kurmasının vaktinin geldiğini, hatta kendi ekibini yarın değil biran önce kurarak, kendine ayak uydurabilecek, öğretmenlerin ve öğrencilerimizin gönüllerinde yer edinebilecek, kendisiyle uyum içinde çalışabilecek kişilerle yola devam etmesinin gerektiğini düşünüyoruz. Takdir tabi ki Sayın Bakanımızındır. 

Milli Eğitim Bakanımız Sayın Ziya SELÇUK hakkında yaptığımız tüm açıklamalarda belirttiğimiz şu cümleleri bir kere daha tekrar etmenin gerekliliğiyle diyoruz ki: Kim ne yaparsa yapsın bizler dün olduğu gibi bugünde devletimizin çıkarlarını her şeyden üstün tutmaya devam edeceğiz. İşte tam da bu yüzden diyoruz ki; yazımızla, kalemimizle, sözümüzle, duruşumuzla Sayın Bakanımız Ziya SELÇUK’un yanındayız… Kamuoyuna saygılarımızla.

Lider Eğitimci Yazarlar Derneği Yönetim Kurulu