Bakanlık ve kamu/kuruluşlardaki kurumlarındaki boş kadrolar yayımlandı işte dolu ve boş kadro listesi Bakanlık ve kamu/kuruluşlardaki kurumlarındaki boş kadrolar yayımlandı işte dolu ve boş kadro listesi
 
TAHA SURESİ 121. AYET MEALİ
Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Bunun üzerine ikisi de ağaçtan yedi, ayıp yerleri görünüverdi. Cennet yapraklarıyla örtünmeye koyuldular. Adem, Rabbine baş kaldırdı ve yolunu şaşırdı.
Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir
(Âdem ve eşi yasak ağaçtan) yemiş ve edep yerleri görünmüştü. (Ardından) bahçenin yapraklarından üzerlerine örtmeye başlamışlardı. (Böylece) Âdem (unutarak) Rabbine karşı gelmişti ve şaşmıştı.*
Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi
İkisi de ondan yediler ve bunun üzerine vücutları kendilerine göründü. Bahçenin yaprakları ile örtünmeye çalıştılar. Adem Efendisine karşı geldi ve şaşırdı.
Erhan Aktaş Kerim Kur'an
Bunun üzerine ikisi de ondan yediler.* Hemen çirkinlikleri* kendilerine görünüverdi. Cennet yaprağından örtmeye başladılar. Âdem, Rabb'ine asilik edip yanıldı.
Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali
Sonunda ikisi de o ağaçtan yediler ve her birine diğerinin edep yerleri göründü. Üzerlerini bahçenin yapraklarıyla örtmeye başladılar. Âdem, Rabbine karşı geldi ve yanlış bir yola girdi.
Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek
Böylece, ikisi de ondan yediler. Bunun üzerine, çıplaklıkları kendilerine açıldı; cennet yapraklarından örtünmeye başladılar. Âdem, Efendisine karşı gelmiş ve yolunu şaşırmıştı.
Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an
Derken o ikisi ondan yediler. Bunun ardından kendi cinselliklerinin farkına vardılar ve başladılar has bahçenin yapraklarından topladıklarıyla üzerlerini örtmeye: sonuçta Adem Rabbine karşı gelmiş ve huzurunu bozmuş oldu.
Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali
Nihayet, ikisi de ondan yediler. Bunun üzerine, çirkin yerleri kendilerine açıldı; üzerlerine cennet yapraklarından örtmeye başladılar. Adem, Rabbine isyan etmiş, azmış, ziyana uğramıştı.
Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Böylece ikisi ondan yediler, hemen ardından ayıp yerleri kendilerine açılıverdi, üzerlerini cennet yapraklarından yamayıp örtmeye başladılar. Adem, Rabbine karşı gelmiş oldu da şaşırıp kaldı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Bunun üzerine ikisi de ondan yediler; hemen ayıp yerleri kendilerine açılıp göründü, üzerlerine cennet yaprağından yamamağa başladılar ve Adem Rabbine asi oldu da şaşkın düştü.
Muhammed Esed Kur'an Mesajı
Ve böylece her ikisi de o ağac(ın meyvesin)den yediler; bunun üzerine çıplaklıklarının farkına vardılar ve bahçeden topladıkları yapraklarla üzerlerini örtmeye çalıştılar. Ve (böylece) Adem Rabbine karşı geldi ve dolayısıyla ciddi bir hataya düşmüş oldu.
Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Bunun üzerine onlar (Adem ve eşi Havva) o ağacın meyvesinden yediler. Bu sebeple ayıp yerleri kendilerine göründü ve cennet yaprağından üzerlerine örtmeye başladılar. Adem, Rabbine isyan etti ve yolunu şaşırdı.
Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Bunun üzerine ikisi de ondan yediler, derhal kendilerine kötü yerleri açılıverdi ve üzerlerine Cennet yaprağından yamamağa başladılar ve Adem rabbına asiy oldu da şaşkın düştü
Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
O ağaçtan yediler. Böylece kendilerine kötü yerleri göründü (üreme organları ortaya çıktı). Üstlerini cennet yaprağıyle örtmeğe başladılar. Adem Rabbinin buyruğuna karşı geldi de şaşırdı.
Gültekin Onan
Böylece ikisi ondan yediler, hemen ardından ayıp yerleri kendilerine açılıverdi, üzerlerini cennet yapraklarından yamayıp örtmeye başladılar. Adem, rabbine karşı gelmiş oldu da şaşırıp kaldı.
Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
İşte bunun üzerine ikisi de ondan yediler. Hemen kötü yerleri açılıverdi. Üstlerini cennet yaprağından yamamıya başladılar. Adem Rabbine karşı geldi de şaşıb kaldı.
İbni Kesir
Bunun üzerine ikisi de ondan yediler. Hemen ayıp yerleri açıldı. Üzerlerine cennet yapraklarından yamamaya başladılar. Adem, Rabbına karşı geldi de şaşkın düştü.
Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
İkisi de ondan yediler, hemen avret yerleri açıldı. Üzerlerini cennet yapraklarıyla kapatmaya çalıştılar. Adem Rabbine asi olmuş ve şaşkına dönmüştü.
kelime    anlam    kök
1    feekela    yediler    اكل
2    minha    o(ağaç)tan    
3    febedet    böylece göründü    بدو
4    lehuma    kendilerine    
5    sev'atuhuma    kötü yerleri    سوا
6    ve tafika    ve başladılar    طفق
7    yehsifani    örtmeğe    خصف
8    aleyhima    üstlerini    
9    min    -ndan    
10    veraki    yaprağı-    ورق
11    l-cenneti    cennet    جنن
12    ve asa    ve karşı geldi    عصي
13    ademu    Adem    
14    rabbehu    Rabbine    ربب
15    fe gava    ve şaşırdı    غوي
Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali
Derken ikisi de o ağacın meyvesinden yediler. Bunun üzerine edep yerlerinin açık olduğunu fark ettiler. Derhal cennet yapraklarıyla üzerlerini örtmeye başladılar. Böylece Adem Rabbine karşı geldi de şaştı kaldı.
Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü
İkisi de (şuur ve bilinç {beden}) ondan (ağacın, bedenselliğin meyvesinden) yediler! SEVAT'ları (bedenleri) hissedilir oldu da Cennet yaprağından (bedensellik duygusunu bilinçteki hissedişleriyle) örtmeye çalıştılar! Adem, Rabbine asi oldu da yaşayışı bozuldu.
Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi
İkisi de ondan yediler ve bunun üzerine vucutları kendilerine göründü. Cennetin yaprakları ile örtünmeye çalıştılar. Adem Rabbine karşı geldi ve şaşırdı.
Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an
Bunun üzerine ikisi de ondan yediler. Hemen çirkinlikleri* kendilerine görünüverdi. Cennet yaprağından örtmeye başladılar. Âdem, Rabb'ine asilik edip yanıldı.
Rashad Khalifa The Final Testament
They ate from it, whereupon their bodies became visible to them, and they tried to cover themselves with the leaves of Paradise. Adam thus disobeyed his Lord, and fell.
The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation
So they both ate from it, and their bodies became apparent to them, and they began to place leaves on themselves from the paradise. Adam had disobeyed his Lord, and had gone astray.
Edip-Layth Quran: A Reformist Translation
So they both ate from it, and their sin became apparent to them, and they began to place leaves on themselves from the paradise. Adam had disobeyed his Lord, and had gone astray.

AZHAB SURESİ 72. AYET MEALİ
#    Meal    Ayet
Arapça    اِنَّا عَرَضْنَا الْاَمَانَةَ عَلَى السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ وَالْجِبَالِ فَاَبَيْنَ اَنْ يَحْمِلْنَهَا وَاَشْفَقْنَ مِنْهَا وَحَمَلَهَا الْاِنْسَانُۜ اِنَّهُ كَانَ ظَلُومًا جَهُولًاۙ
Türkçe Okunuşu *    İnnâ ‘aradnâ-l-emânete ‘alâ-ssemâvâti vel-ardi velcibâli feebeyne en yahmilnehâ ve eşfakne minhâ ve hamelehâ-l-insân(u)(s) innehu kâne zalûmen cehûlâ(n)
1.    Ömer Çelik Meali    Şüphesiz biz emâneti göklere, yere ve dağlara arz ettik de onlar onu yüklenmekten çekindiler ve onun sorumluluğunu yerine getirememekten korktular. Ne var ki, onu insan yüklendi. Bunca kabiliyet ve nimetlerle donatıldığı halde yüklendiği emânetin hakkını veremeyen insan ne kadar zâlim, ne kadar câhildir.
2.    Diyanet Vakfı Meali    Biz emaneti, göklere, yere ve dağlara teklif ettik de onlar bunu yüklenmekten çekindiler, (sorumluluğundan) korktular. Onu insan yüklendi. Doğrusu o çok zalim, çok cahildir.  
3.    Diyanet İşleri (Eski) Meali    Doğrusu Biz, sorumluluğu (emaneti) göklere, yere, dağlara sunmuşuzdur da onlar bunu yüklenmekten çekinmişler ve ondan korkup titremişlerdir; onu insan yüklendi. Doğrusu o çok zalim ve çok cahildir. (kabulüne rağmen emanete hıyanet etmektedir)
4.    Diyanet İşleri (Yeni) Meali    Şüphesiz biz emaneti göklere, yere ve dağlara teklif ettik de onlar onu yüklenmek istemediler, ondan çekindiler. Onu insan yüklendi. Çünkü o çok zalimdir, çok cahildir.
5.    Elmalılı Hamdi Yazır Meali    Biz o emaneti göklere, yere ve dağlara arz ettik, onlar, onu yüklenmeye yanaşmadılar, ondan korktular da onu insan yüklendi. O gerçekten çok zalim ve çok cahildir.
6.    Elmalılı Meali (Orjinal) Meali    Evet, biz o emaneti Göklere, Yere ve Dağlara arzettik, onlar onu yüklenmeğe yanaşmadılar, ondan korktular da onu insan yüklendi, o cidden çok zalim, çok câhil bulunuyor
7.    Hasan Basri Çantay Meali    Biz emâneti göklere, yere ve dağlara arz (ve teklif) etdik de onlar bunu yüklenmekden çekindiler, bundan endişeye düşdüler. İnsan (a gelince: O, tutdu) bunu sırtına yükledi. Çünkü o, çok zulümkâr, çok câhildir.
8.    Hayrat Neşriyat Meali    Muhakkak ki biz emâneti göklere, yere ve dağlara arz ettik de (onlar) onu yüklenmekten çekindiler ve ondan korktular; insan ise onu yükleniverdi. Doğrusu o çok zâlim, çok câhildir.
9.    Ali Fikri Yavuz Meali    Biz, emaneti (Allah'a itaat ve ibadetleri), göklere, arza ve dağlara teklif ettik de onlar bunu yüklenmekten çekindiler; ondan korktular da onu insan yüklendi. İnsan (bu emanetin hakkını gözetmediğinden) cidden çok zalim, çok cahil bulunuyor. (Yani, bu emanetin şeref ve kıymeti, mes'uliyeti o kadar büyüktür ki, eğer o, şu büyük cisimlere ve yapısı sağlam varlıklara arz edilse ve onların da şuur ve idrakleri bulunsa muhakkak ki bu emaneti yüklenmekten sakınırlar ve ondan korkarlardı. Fakat insan çaresiz olarak bünyesinin zafiyeti ile o emaneti yüklenmiştir).
10.    Ömer Nasuhi Bilmen Meali    Biz emaneti göklere ve yere ve dağlara teklif ettik, onlar onu yüklenmeden hemen çekindiler ve ondan korkuya düştüler ve onu insan yüklendi. Şüphe yok ki o, çok zalim, çok bilgisiz oldu.
11.    Ümit Şimşek Meali    Biz emaneti göklere, yere ve dağlara sunduk. Onlar korktular ve yüklenmekten kaçındılar; insan ise onu yükleniverdi. Doğrusu o çok zalim, çok cahildir.
12.    Yusuf Ali (English) Meali    We did indeed offer the Trust to the Heavens and the Earth and the Mountains; but they refused to undertake it, being afraid thereof: but man undertook it;- He was indeed unjust and foolish;-
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin anlaşılması mümkün değildir. Mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir.
Ahzâb Sûresi 72. ayetinin tefsiri için tıklayınız
*    Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir.