Temmuz yeni zamlı öğretmen uzman ve başöğretmen maaşları dereceye göre Temmuz yeni zamlı öğretmen uzman ve başöğretmen maaşları dereceye göre
Öğretmenler; 4 yıllık fakülte bitiriyor.
Yetmiyor, KPSS sınavları (genel kültür, genel yetenek, eğitim bilimleri, öğretmenlik alan bilgisi) ‘na giriyor.
Yetmiyor !
Mülakat sınavınıda  geçiyor.
Yine yetmiyor! Çok derin, detaylı güvenlik soruşturmaları ardından en nihayetinde atanıyor! Hadi atandı diyelim. Bitti mi?
Hayır!
Atandıktan sonra, 1 yıllık adaylık eğitimi süreci! Bu süreç öyle üstün körü de değildir yalnız dikkatinizi çekerim!
Adaylık süresinde; gerekli evraklar ve dosyalar hazırlanmak suretiyle çeşitli seminerler alınmakta, gerek evrak üzerinde, gerekse de danışman öğretmen, müdür ve müfettişler tarafından, uygulamalı ve sözlü olarak performansa dayalı değerlendirmelere tabi tutulan aday öğretmenlere 3 ayrı not baremi uygulanmaktadır. 
Sizce adaylık kaldırılması değerlendirme kriterleri için süreç tamam mı?
Hani ispat etti mi rüştünü, onca sınavları geçip, onca seminerleri alıp acaba aday öğretmen! 
Elbette hayır!
Burası Türkiye!
Bir işkence için illa ki kırbaç, ya da  illa ki bir silah kullanmaya gerek yok!
Psikolojik olarak ta ala bir şiddet mümkün mü?!
Kuşkusuz!
Hangi bir meslekte bu derece değerlendirme kriteri var demeden, işkence sırası, aday öğretmenler için bitmez ve bu defa yine bir sınav daha sahnede yerini alır!
Namı değer  AKS !
Adaylık Kaldırma Sınavı işte canım!
Ya 60 net! Ya kaldın! 
Tam 100 soru. 120 dk. Süren başladı Aday öğretmen! Lavaboya da gitmek yasak bu arada! Yarım saat önce göreceksin zaruri ihtiyaçlarını!
Eğer sınava ilk girişinse şanslısın! İkinci hakkın mevcut! Ya ikinci hakkınsa?!
“Tak sepeti koluna! Herkes kendi yoluna!
Bu iş bu kadar kolay mı çok sayın BAKANIM!
Sahi bu iş bu kadar basit mi sayın MEB!
Sen gel Üniversite bitir. Onca sınavları geç! Mülakatı geç! Onca Seminerler ve hizmetiçi eğitimler al! Bi dünya dosya, evrak, form hazırla! Danışman Hocan, Okul Müdürün, yetmez deyip birde Müfettişin not bareminden geç!
Yetmez deyip birde AKS’ye girmek durumunda kal!
Hadi buna da tamam, tamam da!
Ya 1 yıl çalışıp ta, o gün rahatsızlanan öğretmen!
Ya aşırı stresten sorularla ilişiği kesilen öğretmen!
Ya o gün raporlu, izinli veya zaruri katılamayan öğretmen!
Ya Allah Korusun! Sınava giderken kaza geçiren öğretmenin durumu?
Öğretmen, eğitim öğretim içinde öğrencilerinin ve işinin kendisine vermiş olduğu sorumluluktan ötürü  ya sınav için gereken hazırlığı yapamamış ise sayın MEB?!
Soruyorum çok değerli BAKANIM!
“Acaba Öğretmen, öğrenci – eğitim – öğretim- veli- müdür- idare  ile mi meşgul olmalı, yoksa gelecek kaygısı ile sınava mı odaklanmalı ?”
Hepsi bir yana da, 
Ya öğretmenlerin bir yıl yaşadığı stres kaygı? 
Eğer aday öğretmen, engelli öğretmen adayı ise, rahatsızlığı sırf bu sınav stresine dayalı artış göstermiş ise, vebalini verecek misiniz çok değerli MEB!  
1 - 2 yıl boyunca örgencileri ile iletişim-uyum sağlamış bir öğretmen, yaşadığı sınav kaygısı ile öğrencilerine yeterli ilgi alakayı gösterememişse vebalini üstleniyor musun çok değerli MEB?
Hani iş güvencesi? 
657 bunu tanımlamıyor mu?
Yoksa, “ İş başka bu başka mı?”
Nerde görülmüş ki, mutsuz öğretmenlerin mutlu nesil yetiştireceği?!
Adaylık Kaldırma Sürecinin sonunda yapılmakta olan adaylık kaldırma sınavında rüştün hala tamam değil deyip,  100 soruluk bir sınav ile ( telafi ya da bütünlemesi dahi olmayan) değerlendirilerek mesleğe devam ettirilmesine veya ilişiğinin kesilmesine karar verilmesi oldukça trajikomik bir durum değildir de nedir?!
Aday öğretmenler ki, onlar aslında rüştünü atandıklarında zaten vermişlerdir!
Tamamen ezbere dayalı, bir kısır döngüden ibaret olan bu sınav garabetinden biran önce dönülerek,  aday öğretmenlere verilmesi gereken itibarları geri verilmelidir.  2 saatlik bir sınav ile asil olarak atanma/ilişik kesilme kararının verilmesinden ziyade; 1 yıllık geniş bir süreye yayılarak yapılan bir adaylık eğitiminde, öğretmenlere; kanun, mevzuat, eğitim ve öğretimle ilgili çeşitli seminerler verilmek suretiyle ve aday öğretmenin her açıdan disiplini, vatanına ve devletine bağlılığı; sorumluluk ve mesleğe olan aidiyet duygusunu geliştirerek; sınav stresinin de dinmesi ile çok daha verimli ve çok daha etkili bir öğretmen profili ortaya çıkacağı muhakkaktır. Meslekten ilişik kesilmesi tamamen garibet bir uygulama olup, öğretmeninin motivasyonunun yüksek düzeyde düşürmekte olup, her fırsatta  öğretmene verilen öneme dikkat çeken ve “Paradigma değişikliği içindeyiz” diyerek değişimin önemini vurgulayan sayın bakanımızın bu elzem duruma bir el atması zaruridir. Yine sendikalar, her  yerde, her konumda “üyelerim” derken biraz daha ellerini vicdanlarına koyduklarında böyle bir ihtiyaç durumunda kendilerini nerede gördüklerini merak ettiğimizin de altını çizerek satırlarımıza son veriyoruz.             ADAY ÖĞRETMENLER ADINA                 Hasan  KARAGÖL