LGS 2019 ve adrese dayalı yerleştirmeye ilişkin şok bilgiler

Gazeteci Tayfun Çavuşoğlu, Milli  Eğitim Bakanlığı'nın 2023 vizyonu kapsamında liselerde ve üniversiteye giriş uygulamalarında yaşanacak değişimi kaleme aldı. Değişim sürecine ilişkin MEB'in yeterli bilgi paylaşımında bulunmadığını gündeme getiren Çavuşoğlu, öğrencilerin ve velilerin bu süreçte yeterli bilgi ile donatılmadan geleceğe hazırlandığına vurgu yaparak, değişim sürecinin ancak bugün 5. sınıf okuyan öğrencilerin üniversiteye giriş çağına geldiğinde tamamlanabileceği tezini okurları ile paylaştı.
Çavuşoğlu, liselerde bölüm çeşitliliğinin artacağına dikkat çekerken derslerin de neredeyse yarı yarıya azalacağına vurgu yaparak, özel eğitim kurslarına kadar geniş bir yelpazyi kaleme aldı.
Çavuşoğlu'nun kaleme aldığı ve detaylı bir şekilde irdelediği eğitim sürecine ilişkin yazısı şöyle: LGS 2019 ve adrese dayalı yerleştirmeye ilişkin şok bilgiler
Veliler – öğrenciler önümüzdeki eğitim-öğretim yılı öncesi liselere girişin nasıl olacağını merak ediyor. Araştırmaya, haziran 2019 için konum almaya çalışıyorlar ama çok başarılı olma şansı da bulamıyorlar açıkçası. Çünkü Milli Eğitim Bakanlığı 2023 Vizyon Belgesi dışında, işleyişin nasıl olacağına ilişkin “ısrarla” bütüncül bir bilgi paylaşmıyor. Velinin-öğrencinin elinde dört başı mamur bir “yol haritası” yok yani. El yordamıyla merak giderme çabası da bölük pörçük bilgilerle çok verimli olmayabiliyor.
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un liselere giriş sisteminin geleceğine ilişkin dönem dönem yaptığı açıklamalar var, farklı mecralarda yayınlanmış. Kimi açıklamalar bir cümlelik, kimileri bir paragraflık, kimi açıklamalar ise sadece o anki bir soruna işaret ediyor ya da bir iddiaya cevap olarak kamuoyu gündemine taşınmış.
Tüm bu düzenlemelerden, açıklamalardan benim ne anladığımı okurlarımızla maddeler halinde paylaşıp, Sayın Bakan’ın sözlerinden alıntıları da ilgili madde içerisinde özetleyeceğim. Gerçekleri eğip-bükmek niyetinde değilim. Aşağıda yazdığım maddelerin herbiri, Sayın Selçuk’un açıklamalarından anlaşılan ilkesel yaklaşımların özetlenmesinden ibarettir.
DİKKAT! HAZİRAN 2019’DA ÖNEMLİ DEĞİŞİKLİKLER VAR
a)Temel liseler 4 yıl önceden belirlenip kamuoyuna açıklanmış takvimde değişiklik yapılmaksızın, haziran 2019’da kapanacak. Bakan Selçuk, bu kararın kesin olduğunu geçtiğimiz haftalarda kamuoyuna duyurdu. Dün akşam yapılan açıklamada, temel liselerin haziranda kapanacağı resmen teyit edildi.
b)Özel öğretim kurslarının kapatılacağı da dün akşam resmen açıklandı. Özel kurslar tamamen hayatımızdan çıkacak mı, kursların geleceğine ilişkin hiçbir açıklama şimdilik yok. Hangi yasal zemine, hangi şartlarda oturacağını kestiremedik. Önümüzdeki yıl için erken kayıt yapmayın uyarısı da açıklamada vardı. Özel öğretim kursları 2019-2020 eğitim öğretim yılında olmayacak. Peki ne olacak?
c)MEB okulların coğrafi konumlarını sil baştan haritalandırdı, kontenjanlar elden geçti, okulların kullandıkları sınıf sayılarına ilişkin istatistiki veriler derlendi, toplandı. Bakan Selçuk bir konuşmasında, velilerin en çok istediği okul türlerine göre düzenlemeler yapılacağını da söyledi. MEB’deki görevlerinden el çektirilen eski üst kadronun bayraktarlığını yaptığı imam hatip dayatmasının devam etmemesi ihtimali var. (Sadece ihtimalden söz ediyoruz. Bu konuda hiçbir kararlılık görmedik. Dini dernek ve vakıflarla yapılan protokoller hala yürürlükte, hatta yenileri de yapılmaya devam ediliyor)
d)Yapılan açıklamalardan şunu öğrendik. LGS sınav türü, soru tarzı 2019 haziranında da aynı kalacak. Yani sistematik değişmiyor. Ama sistematiğin aynı kalması işlerin aynen yürüyeceğinin ya da kolaylaşacağının değil, aksine zorlaştığının habercisi. Çünkü başka açıklamalardan edindiğimiz bilgi de şu: Sistematik aynı kalacak, LGS’de sınavla girilecek okulların sayısı azaltılacak, daha az öğrenci “sınavla” yerleşecek, daha fazla öğrenci adrese dayalı olarak liselere yerleştirilecek…
e)Ortaöğretimdeki ders sayıları neredeyse yarı yarıya azaltılacak, böylece özellikle lise son sınıflarda müfredattaki derslerin azalmasıyla tasarruf edilen zaman, üniversiteye hazırlık dershanesi mantığıyla değerlendirilecek. Zaman içerisinde “dershanelere duyulan ihtiyacın azaltılması” diye duyurulan yaklaşım böylece kademeli olarak hayata geçirilmiş olacak… Dershanelere duyulan ihtiyaç azalacak ifadesine dikkat ediniz. Dün akşam tamamının kapatılacağı açıklandı. Demek ki yeni bir sistem sözkonusu olacak. Ama ne olacağını öğrenmek için biraz daha bekleyeceğiz.
f)Tüm bunlar olurken, lise kademesinde okul türlerinin sayısı artacak, mesleki eğitim ve Anadolu meslek teknik liselerinin çeşidi artacak. Zaten her gün yeni bir açıklama yapılıyor, yeni yeni mesleki eğitim protokolleri imzalanıyor. MEB; Roketsan, TAİ, Aselsan gibi kamu kurumlarıyla, özel şirketlerle masaya oturuyor. Bu arada Bursa Tophane MTAL’de yürütülecek mikromekanik alanı gibi yeni programlar açılıyor.
g)Sadece öğrenci cephesinde değil, Bakanlık idari şemasında da, öğretmenlerin eğitimi, müdürlerin sınava tabi tutulması ve okullarda reorganizasyonun tamamlanmasına ilişkin işlemler yürüyor. Ancak şu da var ki, mevcut okul-şube müdürlerinin “liyakat” sınavına tabi tutulmasını beklemeyin. “Kazanılmış haklar” ilkesi burada “gerçeğin aleyhine” işleyen bir nitelik kazanıyor. Yani torpille atanan müdürlerin korumaya alındığını da gözlemliyoruz. Maalesef Bakan Selçuk bunu bizzat söyledi. MEB’in okullar düzeyinde de liyakati ön plana almaması, en üst kademede alınan kararların aşağıda layıkıyle uygulanamaması demek. Müthiş bir paradoks… En iyi generallere sahip olsan da, bölük-tabur komutanları düzeyinde liyakatsizlik hakimse… O ordunun hedefe varması mümkün olmaz.
h)Bugünün 9’uncu sınıfları liseden mezun olduğunda, yeni sistemi kucağında bulacak, sistem 2023’e kadar yavaş yavaş değişecek diye düşünülüyor. Bu pek öyle değil. YÖK’le de anlaşmalar yapıldı. Şunu söylemek mümkün; bugünün 5’nci sınıf öğrencileri ilerleyen dönemde LGS’ye geldiklerinde dönüşüm tam anlamıyla tamamlanmış olacak. Bugünün 5’inci sınıfları liseyi tamamlayıp YKS dönemine geldiklerinde de üniversitelere girişle ilgili dönüşüm tamamlanmış olacak.
Pembe tablo çizemediğim için, bağışlayın! Ama görünen işleyiş budur… Dönüşümün tamamlandığı ilan edilene kadar eğitimdeki kaotik yapılanma devam edecek gibi duruyor.
Çünkü ilk düğmenin nerede-nasıl iliklendiğine bakınca, son düğmenin hangi iliğe denkgeleceğini tahmin etmek çok zor olmuyor.