Esasen, yönetim ve yönetici görevlendirme sürecini dünden bugüne takip edip sürecin bu zamana kadar daha da çıkmaza gitmesindeki temel sebebe inersek, camiaya her konuda zarar veren, yönetici kıyımı ve mülakatlar vasıtasıyla adamın adamcılığına dönen bir sürecin; sözleri ve eylemleri farklı olan birileri tarafından gizli gizli kabul edilmesini görürüz.

Genel Başkanımız Sayın Talip Geylan 5 Şubat 2021 tarihinde paylaştığı YÖNETİCİ ATAMA YÖNETMELİĞİ VE 2023 VİZYONU başlıklı yazısında “Hatırlanacağı üzere 28 Aralık 2020 tarihinde kamudanhaber.net sitesinde “Sendika (EBS) ve İslami STK’lar yönetmeliğe mülakatın eklenmesini istiyor. Bu yönetmeliğe, sendikanın isteği olan mülakatın ekleneceğini düşünüyoruz” şeklinde bir haber yönetmelik taslağıyla birlikte yayınlanmıştı. Nitekim haber doğru çıktı.” ifadelerine yer verip dikkatleri mülakat gerçeğine çekmişti. Nitekim, yaşanılan son süreçte, fragman sonrası filmleri vizyona girenlerin mülakat konusunda trübüne oynayıp mahkemeye gitmediği gerçeği, Genel Başkanımızın haklılığı bugün bir kez daha gösterdi! Yönetici görevlendirme yönetmeliğinin yargıya taşınma sürecinde, mülakatın birileri tarafından yargıya taşınmaması gösterdi ki; birileri için söz ve eylem farklılığı maalesef alışkanlık haline dönüşmüş, sözler eylemlere yansımayıp söz farklı eylem farklı bir hale almış! Yönetmelik değerlendirme haberinde mülakatın olmasını eleştirenler, bir hafta sonra yönetmenliği yargıya taşıdık haberinde mülakatla alakalı tek kelam etmemişler! Şaşırdık mı? Hayır!

Sendikal mücadelede, sözlerin ve bu sözler sonrasında ortaya konulan eylemlerin uyumlu olması gerekmektedir! Hatırlarsanız birileri, sözleşmeli Öğretmenliğe de karşıyız demişlerdi ama o süreçte de olayı yargıya taşımamışlardı. Oysaki camiamıza karşı sözleşmeli öğretmenliğe karşı çıktığını iddia edenlerin o süreçte olayı yargıya taşıması gerekmez miydi?

Mülakatlar marifetiyle milletin hakkını çıtır çıtır yiyenler, haksızlığı hayat felsefesi haline dönüştürenler, değerleri değil değerlerden sağladığı imtiyazları sevenler mülakat konusunda yargıya yine gidemediler. Ahlak sadece ne yaptığınızla değil, onu neden yaptığınızla da alakalıdır! Sözün farklı eylemin farklı olması kokuşmuş bir ahlaktır ve ne yaptığınızla neden yaptığınız arasında kirlenmiş bir bağ vardır! Eylemiyle söylemi arasında tezatlık bulunup makam ve mevki kaygısıyla pozisyon alanların yaptıkları da yaşattıkları da herkesin malumudur! Ve eğitim çalışanları bu hakikati görmektedir!

Tüm dersleri 100 olan öğrenciler bu şartları yerine getirmezse sınıfta kalacak Tüm dersleri 100 olan öğrenciler bu şartları yerine getirmezse sınıfta kalacak

Salahattin Dolgun

Türk Eğitim Sen Genel Başkan Yardımcısı