Eğitim camiasını sarsan proje, Pervin Töre’nin Muğla İl Milli Eğitim Müdürlüğüne atanmasıyla başladı. Muğla öğretmeniyle velisiyle görüşüyor adıyla uygulanan projede, il milli eğitim müdürü dahil olmak üzere tüm yöneticiler, velileri arayarak, öğretmeninizden memnun musunuz gibi akıl almaz sorular soruyor, gelen cevapları ise 150 bin öğrencinin kişisel bilgilerini aktardıkları siteye, kişiye özel giriyorlar.

Bu projede ciddi anlamda çok büyük sıkıntılar bulunmaktadır. Şöyle ki:

1. 150 bin öğrencinin kişisel bilgileri hangi yetkiyle ve izinle e-okul dışında bir siteye aktarılmıştır?

2. Şikayet edilen öğretmenle ilgili nasıl bir işlem yapılacaktır?

3. Bu veriler neden istenmektedir?

4. Sayın müdür benzer bir proje yapmak isteyenlere de aynı izni verecek midir?

5. Uygulama da her yöneticinin en az 2 en çok 10 veliyi araması istenmektedir. Bu yöneticilere angarya görevi değil midir?

Bakan Tekin'den Uzman öğretmenlik maaş ek ders açıklaması öğretmen ve öğrencilere mesaj Bakan Tekin'den Uzman öğretmenlik maaş ek ders açıklaması öğretmen ve öğrencilere mesaj

Proje basına yansıdığında çok büyük tepkiler aldı. Alması da son derece doğru, çünkü Bakan Selçuk her açıklamasında öğretmenlerin ne denli değerli olduğunu hissetirmeye çalışırken bu tarz uygulamaların ne kadar yanlış olacağını da 147’yi kaldırarak göstermiştir.

Benzer şekilde eğitim sendikalarından Eğitim İş yaptığı basın açıklamasıyla olaya tepki göstermiş ve şu soruları Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un cevaplamasını istemiştir:

Milli Eğitim Bakanı, eğitimci ile veliyi karşı karşıya getiren performans sistemi ve ALO 147'yi kaldırmışken, yerelde benzerlerinin hayata geçirilmesi tutarsızlığına karşı adım atılacak mıdır?

MEB'in tepesinden belirlenen politikalara il milli eğitim müdürleri bile uymayacaksa, bir bakana ne gerek vardır?

Telefonla aranan velilerden, öğretmenlerle ilgili olumsuz şeyler söyleyen olduysa bu öğretmenin siciline nasıl yansıtılacaktır?

Bu kanuna aykırı uygulama, nasıl meşru gösterilecektir?

Veliler ve öğrencilerin Muğla MEB yönetimi tarafından adeta elden ele dolaştırılan bilgilerinin, herhangi özel eğitim kurumlarına hatta cemaatlere verilmediği nasıl ispatlanacaktır?

Unutulmasın ki eğitimcilerin dik boynunu böyle eğemezsiniz. Öğretmen bir telefon konuşmasıyla zan altında kalma ihtimaline karşın, mesleğinin gereğini yapmaktan vazgeçmez. Meslek üstadımız Fakir Baykurt'un dediği gibi, "Öğretmen yalvarmaz, öğretmen boyun eğmez, öğretmen el açmaz, öğretmen ders verir!"